
2006'da çıkardığı "Gulag Orkestar" albümüyle dikkatleri çekti dünya çapında. Arkasından başlayan turnede yolu ülkemize kadar uzandı ve 30 Haziran 2007'de Radar Live festivalinde sahne aldı. Sadece sahne almadı, izleyenleri mest etti. Ben izleme şansı bulamadım ancak Misak Tunçboyacı'nın ballandırarak anlatışını birkaç kere dinledim.
Yeni albümü "The Flying Club Cup" da bir önceki albümünün yarattığı etkiyi devam ettirmeyi amaçlıyor. Amacına da ulşacak gibi görünüyor. Balkanların o kendine özgü havasını koklayacağınız yoğunlukta size sunuyor. Ve bunu biraz nostalji, biraz romantizm, biraz da melankoli katarak yapıyor.

Albümde en zayıf halkalar bence "The Penalty" ve "Forks And Knives". Onlar da hani diğerlerine bakınca zayıf kalıyor. Bunun haricinde en ilginç nokta caz etkili "In the Mausoleum" oluyor. 1960'lardan kalma bir havası var ve yapısıyla albümde sıyrılıyor. Hani ona en yakın olan da "Un Dernier Verre" genelindeki solo piyano yapısıyla. Son anda o da Balkanlara uzanıyor trompetlerle. Bu arada albümde gitar yok, yani "Gulag Orkestar"'da dikkatimizi çeken Zach'in gitara kıllığı halen geçmemiş.
Çok güzel, çok çok güzel bir albüm. Mutlaka dinlenesi bir havası var. Balkanların o oynak havasından farklı olarak diğer yüzünü de ortaya koyuyor ve taa Amerika'daki stüdyosundan. Hele "Gulag Orkestar"'dan en büyük farkı yeni albümünün stüdyoda, eskisinin de Zach'ın evinde kaydedilmiş olması. Güzellik, ahenk hala yerinde duruyor. Ne mutlu bize.
MP3: Beirut - Nantes
MP3: Beirut - Guyamas Sonora
Beirut'un resmi sitesi
The Flying Club Cup'ın resmi sitesi
Beirut @ MySpace
Albümü satın almak için