7.8.08

Heartthrob - Dear Painter, Paint Me (M_nus, 2008)

Jesse Siminski'nin M_nus etiketiyle bize sunduğu projesi Heartthrob ilk albümünü Haziran ayında piyasaya sürdü. Richie Hawtin ve Magda'nın keşfi olarak karşımıza çıkan bu yetenekli sanatçı bugüne kadar gerek yaptığı çalışmalarla, gerekse de düzenlemelerle bir hayli dikkat çekmişti. Bunun yanında ortaya koyduğu DJ setlerle de adını ciddi anlamda geniş bir kitleye duyurdu.

Minimalizmin suyunun çıktığı şu güzide günlerde Kuzey Amerika'da öze dönüş akımını yarım ağızla karşılamak en aptalca şey olur herhalde. İyice çorbaya dönen, tekdüzeliğe doğru giden bu türü ayakta tutmaya çalışan plak şirketlerinden birisi olan M_nus zaten bu türün geniş kitlelere yayılmasından da sorumlu.

Aslında M_nus'un bu retro yaklaşımı son 1.5 seneye yayılan bir süreçle başladı. Clever Music aslı Netlabel'ından keşfedilen JPLS ve bir başka yeni keşif Ambivalent derken zaten eski olan elemanların da ağırlıklarını ortaya koymalarıyla eskiye dönüş başladı ve bu hem çalışmalarında hem de performanslarında dikkat çekiyor.

Heartthrob aslında inanılmaz seviyede üretken değil. Onunla ilk tanışmam 2005'te M_nus'tan çıkardığı "Time For Ensor" adlı plakla oldu ve asıl ilgimi Troy Pierce'ın "25 Bitches" adlı parçasına yaptığı düzenlemeyle çekti. Sonrasında Seph, The Knife, Audion ve Depeche Mode'a yaptığı düzenlemelerle ve "Baby Kate Remixes" adlı plağıyla iyice takip etmeye başladım.

Albümde minimalizme sıkı sıkıya bağlı bir yapıda. Parçalar boyunca belirli loopların ufak alterasyonlarla yoğun biçimde tekrarlandığını görüyoruz. Buna iyi bir örnek "Confession" adlı parçasında 4. dakikasından 11. dakikasına 3 loopla idare etmesi temelde. "Interference"'ın Marc Houle benzeri yapısı da aynen örnek olabilir. Bu arada "Confession"'ın melodik loop'u da Red Robin ve Jakob Hilden'in "Lazy Jack"'ine inceden benziyor. En azından aynı temelde piyasavari. Ambiyane oldu ama olsun.

"Signs" önceden bir plağında yayınlanıp da albümde de yer alan tek parça. Ama o plak da Haziran ayında çıktı. Bu sebeple pek eski denemez.

Techno minimalizmden sonra albümdeki diğer temel öğe. M_nus'un geleneği tabii. En azından Minimal Tech-House gibi minimalizmin tabiatına aykırı bir türe kaymadıklarından şükran duyuyorum. Bunun yanında Minimal Techno'yu çok iyi örneklendirdikleri için de apayrı mesut ediyor insanı albüm "Out Of Here" adlı parça hariç.

Bir gün Robert Babicz'in yazdığı baslar hakkında konuşurken "Öküz bası" deyimini kullanmıştı biri, Muzo ya da Fuchs olabilir. Heartthrob da birçok yerde altta kalmamak için elinden geleni yapmış. "Sings", "Blind Item" ve "Slow Dance" sadece benim evi değil apartmanı da sarsmıştır herhalde.

Bu arada ufak bir sürpriz de albümü alanlara. Albüm sınırlı sayıda 2 CD olarak piyasaya sürüldü ve 2. CD'de tüm albümün mixlenmiş versiyonunu da dinlemek mümkün. Orjinal ve güzel bir hareket olmuş. Parça sıralarında en ufak oynama da yok. Aferin Heartthrob'a.

MP3: Heartthrob - Futures Past
MP3: Heartthrob - Blind Item

Heartthrob @ MySpace
M_nus'un resmi sitesi
Albümü satın almak için

Hiç yorum yok: