3.8.08

Opeth - Watershed (Roadrunner, 2008)

Death Metal'den Folk ve Jazz'a kadar uzanan inceden çizmiş İsveçlilerden oluşan bir grup Opeth. Bir süredir bilinçli bir salınım içindeki grubun bu dönemine nokta koyacak cinste bu albüm.

Opeth başlarda saf ve doğal bir yapıdaydı. Daha sonra zamanla bu yapıyı kaybetti ve yerini daha hesaplı ve insana eskisi kadar sıcak gelmeyen çalışmalara bıraktı. Oysa Opeth'i ilk başta sevdiren ise bu hesapsız ve kendine özgün çatlak yapısıydı.

"Watershed" sanki adını da andıran bir soğuk duştan sonra ortaya çıkmış hissi yaratıyor. Bu yeni sayfa ise genelinde "Evet bu Opeth" diye düşündüren ve dikkat çeken bir yapıda. Bu değişimde en büyük etki de belki eleman değişikliğinde yatıyor. "Peter Lindgren"'in gitmesi büyük bir tepki yaratmıştı ve birçoğu kişi değişimleri sevmediğinden Opeth'ten de bir uzaklaşma söz konusu oldu.

Albümü incelemeye gelirsek eski Metal tabiriyle birçok albümde bulunan "Slow" parçalardan bir örnek. Akustik gitar eşliğinde girdik, yumuşak yapılı kadın ve erkek vokaliyle devam ettik hadi bakalım derken "Heir Apparent" komşuda el bombası patlamış hissi yaratıyor. Death Metal bizi kucaklıyor. Brutal vokalin önünde sert bateri ve yarı melodik yarı ritimsel elektro gitar tabiri caizse şakraları açıyor.

"The Lotus Eater" gelgitlerle dolu. Bir öyle bir böyle. Parça sakin başlarken sonra bir anda sanki parçanın intro'su es bölümüymüşçesine girişiyor Death Metal'e. Sonra yine düşüş. Ayağa kalkıp headbang mi yapayım yoksa kıçımın üstünde oturup efendice mi dinleyeyim şaşırdım. Böyle düşünürken "Burden" geldi ve yine "Slow"laştık. Aradaki gitar riflerini falan yemezler. Parça içindeki klavye ise dinlenilenin "Opeth" olduğunu açıkça yüzümüze vuruyor diğer klasiklerde olduğu gibi.

"Porcelain Heart" ve "Hessian Peel"'da Mikael'in vokali her yönden ağırlığını koyuyor artık albüme. Bu arada gün gibi apaçık bir nokta da grubun yeni 2 üyesinden biri olan baterist Martin Axenrot'un pek yabancılık çekmediği. Keza benzeri lead gitardaki Fredrik Akesson için de söylenebilir özellikle "Porcelain Heart"'tan sonra. Hatta gruba uyum sağlamakla kalmamışlar, kendilerinden de bir hayli ekstralar katmışlar. Martin'in "Hessian Peel"'in sonundaki performansı ne öyle. Amma velakin "Hex Omega"'ya diğerleri kadar ısınamadım dersem yalan olmaz. Sonundaki rif ise tad veriyor ama tüm parçayı kurtarmıyor.

Opeth 18 yıllık Opeth. Geçirdiği değişime rağmen. Tekdüzelikten uzak, Progressive Rock'a doğru adım atan Opeth için doğru bir çalışma. Sonuçta Opeth ölmedi, hatta ölmeyle alakası bile yok şeklinde bir cevap oldu bu albüm.

Bu arada uygun olamadığımdan gidemedim konserlerine ama aldığım yorumlar da gayet olumluydu konserle alakalı. Albümden daha sert olduğunu ise tamin etmek zor olmadı. Artık bir başka bahara diyorum.

MP3: Opeth - Coil
MP3: Opeth - Hessian Peel

Opeth'in resmi sitesi
Opeth @ MySpace
Albümü satın almak için

1 yorum:

ziddra dedi ki...

Akerfeldt, parlak bir adam, ağırlığı çoğu albümde hissedilir, fakat kemik kadronun uzun seneler Opeth dokusunu koruyan kollektif bir tarafı vardı yinede. Grubun taze kadrosu da azımsanacak gibi değil ama Watershed'in iyi direktifle hakkı verilmiş bir Akerfeldt albümü olduğu hissi ağır bastı nedense ilk dinlediğimde.