In Search Of The etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
In Search Of The etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13.8.07

Buckethead - In Search Of The... (2007) (3)

Evet. Benim için yorucu bir maratonun sonunda (Yaklaşık 9.5 saat tekrar dinlemeleri saymasam bile) Buckethead'in "In Search Of The..." isimli 13 disklik özel albümünün incelemesinin son bölümü aşağıda. Bir şey dememe gerek var mı bilmiyorum. Ama en az bir 2-3 sene daha böyle bir şey yapmazsa iyi olur. Bu ne ya. Diğer albümlere zaman kalmadı. Arada neler kaçırdık neler. Neyse onlara da zamanla değiniriz.

F - F-2 şimşek gibi bir bateriyle başlıyor ve şiddetli yağmuru Buckethead'in gitarı getiriyor. Doğrudan inleyen bir gitarla karşılaşıyoruz. Daha sonra bas gitarın aklın bir köşesine kazıdığı ritme uyuyor ve güzel bir ikili oluyorlar. Bunun haricinde F diskinde yoğun bir deneysellik var diyebilirim.

T - T diski ise doğrudan caz havasıyla başlıyor T-1 ile. Buckethead fazla öne çıkmaya çalışmıyor. Zaman zaman Eric Clapton nidalı usul sololara giriyor. Bu da parçanın rahat olmasını sağlamış Buckethead klasiklerine oranla. T-5 ise ilgimi çekti yoğun deneyselliğine rağmen. 1980'lerin bilim kurgu filmlerinde kullanılan seslere benzer kesitlerle ilginç ve düzensiz melodiler oluşturmuş. T-6 ise hafif bir funka giriyoruz. Güçlenen bateriyi tizleşen gitar solosu izliyor. Solo gerçekten ilgi çekici. Bateriyle tezat tonlardan devam ediyorlar sürekli. 2 dakika 15 saniyeden sonra başlayan solo çok çok güzel. T-7'de ise deneysel takılırken bir anda elektro gitarla flamenko tarzı bir solo yapıyor, sonra deneyselliğe dönüp yine flamenko derken devam ediyor böyle. Delidir deli.

H - Geldik 2. H diskine. H-2 derinden başlayan bir gitar melodisine tanıklık ediyor. Bateri ise benzer melankolide. Ortalık sütliman ama fırtınadan önceki sessizlik de olabilir. Derken Buckethead gitarla zıbıtıyor. Tam tabiri bu, hiç aramama gerek kalmadı. Sonra ilacını alınca yine sakinleşiyor. H-3'te kedi miyavlaması gibi bir melodiyle başlıyoruz. Mart değil seyran değil hayırdır inşallah diyorum içimden. Basit bir baterinin üzerinde gidip geliyor bu melodi. Ve sanırım albümleri karıştırıyorum çünkü H-4'te DJ Shadow var. Yok yok. Albüm doğru, buckethead bu tamam ama nereden çıktı şimdi böyle bir nu-Hip Hop. Dakika 3 olmadan deneyselliğine dönüyor kahramanımız. Yine bilim kurgu filmlerini andıran bir yapıda. Derken DJ Shadow'culuğa geri döndük. Sonrasında yoğun bir efekt. Garip. Gerisini anlatmayacağım bile. H-8'de kedi geri döndü. Bu sefer bas gitar da eşlik ediyor ona. Aslında tam kedi değil. Sempatiklik yapan çocuk konuşmasına benziyor. Sonra farklı bir efektle benzer melodilere devam ediyor.

E - Bu albüm 45 dakikalık usanmak yılmak bilmeyen bir solodan oluşuyor. Tek parça. Değişik. Ben de pek ısındım diyemem.

F - 02
T - 06
H - 03

11.8.07

Buckethead - In Search Of The... (2007) (2)

Buckethead'in "In Search Of The..." isimli 13 disklik özel albümünün incelemesinin ikinci bölümü. Bu bölümde R, C, H ve O disklerinden beğendiğim parçaları inceleyeceğim.

R - R-3 sakin ve güzel bir gitarla başlıyor. Bateri ise minik vuruşlarla destekliyor. Ortaya güzel bir tablo çıkıyor ve bu parça boyunca devam ediyor. R-5'te ise yine funk var gizliden gizliye. Buckethead'in soloları buna uygun gidiyor. Bir süre sonra solo bir üst tona çıkıyor ve baştaki bölüme oranla hızlanıyor ama hala temel funk hissiyatından kopmuyor.

C - C-1'deki Buckethead soloları 1970'ler rock dönemini hatırlatıyor. Uzun, destansı melodilerle bezenmiş ve zaman zaman çıkışlarla süslüyor bunu. Sonlara doğru hard rock'a dönüyor gitar. C-2'nin elektronik bir girişi var. Gitar girdikten sonra da devam ediyor bu alttan. Solo ise hızlı olacağının emarelerini daha en baştan veriyor. Bir yerde nota kaçıyor melodide ama bana mısın demeden devam ediyor paşamız. Sonra da şimşek hızıyla bir solo bölümü geliyor. Daha sonra melodisine geri dönüyor. Bu arada yeni bir elektronik melodi geliyor. Bu melodi hemen ardından yerini synth-pop bir melodiye bırakıyor. Napıyor bu adam anlamadım. Arkasından melodi I-F tarzı bir space elektroniğine geçerken yine devam ediyor solosuna ve synth-pop yine başlıyor. Buckethead'in albüm boyunca çeşitli elektronik yapı denemeleri var ve bu konuda da ilgisi olduğunu sanıyorum ama bu parçada cidden "kafasına göre" takılmış. C-3'te Tom Morello'nun Rage Against The Machine'de bas gitarıyla yaptıklarına benzer bir efekt kullanarak hip hop benzeri aksak yapıdaki vuruşların üstünü süslüyor.

H - H-1 Tool tarzı aksak vuruşlarla karşılıyor. Üstünde ise Buckethead'in dokunsan ağlayacak bir melodisi var. Çok ama çok güzel. Tüm diskler boyunca basit bir bateri yapısının üstünde gitarını konuşturuyor. Bu parçada da her şey sabit olduğunda gitarın her şeyi nasıl değiştirebileceğini gösteriyor. Resmen gövde gösterisi. Kapıldım gittim valla parçaya. Ve işte funk geri geldi H-4 ile. Keyboard kullanmak yerine gitarla benzer sesleri çıkarmayı yeğliyor hasta herif. Ne diyeceğim bilemedim şimdi. Güzel de yapmış açıkçası.

O - O-1 ile normal sololarına geri döndük. Güzel bir soloyla adeta döktürüyor. Rock tabanında biraz daha yumuşak kalan altyapının üzerinde bazen sakin bazen sert esiyor. Bir melodiye girdiğinde önce alt, sonra üst tondan çalıyor ve arkasından çıldırdığı solo bölümü geliyor. Bunu birkaç kere tekrarlıyor 9 dakika içerisinde. O-4'te ise yine gitarından farklı sesler çıkarmaya adamış kendini. Keyboard'un filtrelenmiş haline benzeyen melodiler çıkarıyor. Özellikle 50. saniyeden sonra bir 15 saniyelik bölüm var ki bitirdi beni. Bu şekilde de sempatik bir melodi çıkarmış orada. Neredeyse 17 dakika farklı melodiler yaratarak bunların içinde geziniyor Buckethead. Bu seriyi kendi çıkarması çok normal. Bildiğimiz plak şirketlerinin çoğu böyle bir şeye cesaret etmezdi.

Seçme parçalar:

R - 03
C - 02
H - 01
O - 01

10.8.07

Buckethead - In Search Of The... (2007) (1)

Buckethead hayranlığımı gizlememe gerek yok. Çok yetenekli bir gitarist olmasının yanı sıra asosyalin önde gideni. Ama yaptıkları da tüm saygımı hakedecek kadar başarılı. Bu sene çok beğendiğim Pepper's Ghost albümünü de bu sayfalarda incelemiştim. Geçmişi hakkında da detaya gerek yok zira inceleyeceğim özel albümü yeterinde yer tutacak.

Neresinden gireceğim neresinden çıkacağım bu albümün bilmiyorum. Albüm demek aslında doğru değil. "In Search Of The..." Buckethead'in albümün ismindeki her harfe bir disk adadığı özel bir seri. 13 diskten oluşuyor ve tabiri caizse "oha" dedirtiyor. 9,5 saatlik bir Buckethead solo dinletisi. Kapakların hepsini eliyle çizmiş Buckethead efendimiz. Disk'leri de kendi kaydetmiş, kendi prodüksiyonunu yapıp kendi basmış. Ondan başka kimsenin eli değmemiş. Albümdeki parçaların isimleri yok, basitçe sıralanmış ancak Buckethead hayranları kendilerinde toplanıp hepsine gayriresmi isimler vermişler. Yine de ben Buckethead'in isimlendirmesine sadık kalacağım. Sonuçta o bu kadar özendiyse bana da incelerken özenmek düşer. Bu yüzden her albümde beğendiğim çalışmaları detaylı inceleyeceğim.

I - 8 parçadan oluşuyor. 2. parça rock ve blues karşımı 15 dakikalık bir şölen. Gitarını dinlerken mest olmamak elde değil. Abstrakt tekno ve gitar birleşimi Bir patlama oluyor 6. girdiğinde. 15 dakikalık yeni bir şölen başlıyor doğrudan Buckethead'in gitarıyla. Üst üste iki gitar var ve ayrı olarak canlı kaydetmiş ikisini de. Solo attığı gitarın hızına diyecek hiçbir kelime yok.

N - Yine 8 parçadan oluşuyor ve N-1 tamamen elektronik bir yapıyla başlıyor. Gitar girdiğinde ise altyapının hiçbir anlamı kalmıyor. Gitar çığlıklar atıyor adeta. 2. parçaya gelince caz benzeri bir altyapının üzerine başlıyor gitar. Arkasından zaten gitardan başka hiçbir şeyi göz görmüyor. Zaman zaman bas gitar eşlik ediyor öne çıkarak. N-5 sakince yerini alıyor destansı bir gitar melodisiyle. Her şey sakin. Sadece gitar konuşuyor. Çok güzel. N-7'de gitar blues temalı olarak geri dönüyor aramıza. Ses kesitleriyle bezenmiş. Biraz Noize edalı yapıda.

S - S-1 funk misali bir gitarla başlıyor. Basit vuruşlarla devam ederken gitar tüm güzelliğiyle üzerinde devam ediyor. Hani biraz daha katman eklense çok güzel bir funk parça olabilir. Sonlara distortion'la biraz daha rock'a dönüyor. S-3 "Pepper's Ghost" albümüde gördüğümüz benzeri blues ve rock karışımı bir havada. Aksak vuruşlarıyla "A Perfect Circle" albümlerine uygun. S-6'da karşımıza doğrudan doğaçlama bir rock çıkıyor. Vuruşlar daha agresif ve bu gitarı da etkiliyor. Tutabilene aşkolsun.

E - E-1 güzel bir melodiyle başlıyor. S'deki blues havası devam ediyor. Alttaki gitar bu esintiyi sağlıyor sakin vuruşlarla. Üstteki gitar ise sololara devam ediyor parça boyunca. Aynı yapı E-3'te de var. Ama bu sefer 3 yerine 9 dakika. Daha iyi tabii. Parçanın 3. dakikasından sonra marjinal ama inanılmaz bir solo başlıyor. Bu adama hayran olmamak elde değil. E-6 ise tanrısal bir gitarla karşılıyor. Tüylerim diken diken oldu.

A - Geldik A diskine. Biraz daha sakin bir rock versiyonu var karşımızda A-1'de. Hani böyle biraz Ben Harper misali diyeyim. Öyle güzel güzel gidiyor. Buckethead temel melodinin dışına çıkmıyor pek ve o da aynen uyum sağlıyor sololarıyla melodinin duygusallağına. A-4 güzel bir bas gitar melodisi açıyor kapıları. Buckethead bu parçada sadece bas gitarla idare etmiş, elektroya girmemiş. Yakında bu adam kemençe çalmaya başlarsa şaşırmayacağım. A-8 kısa da olsa yine başarılı bir solo yapısıyla güzel bir altyapıyı birleştiriyor. Romantik bir solo gerçekten.

Seçme parçalar: (Rapidshare'e her albümden birer parça yükledim)

I - 02
N - 05
S - 01
E - 01
A - 01