Rough Trade etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rough Trade etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10.10.08

Emiliana Torrini - Me And Armini (Rough Trade, 2008)

Gayet İtalyan bir isme sahip İzlandalı sanatçı Emiliana Torrini. Daha önce dinlemişim de tanımamışım insanlarından biri. Albümden sağolsun Cem Pekdoğru sayesinde haberim oldu. Teşekkürü es geçmeyeyim.

Bu arada daha önce nerede dinlediğimi de buldum ufak bir araştırmayla. "Lord Of The Rings" filmindeki "Gollum's Songéda tanışmışız kendisiyle. Kıymetlimissss... Bir de "Fisherman's Woman" albümünden "Sunny Road" adlı parçasını da biliyormuşum.

Akustik Pop ve Rock'ın birleşimi muhteşem bir albüm. Bu laftan bir adım geri atmayacağımı en baştan söyleyeyim. Her yönüyle albüme hayran kaldım. Vokal kullanımı zaten hayranlık uyandırıcı.

Tarz olarak pek bir taban tabana olsalar da Metallica'nın "Death Magnetic" albümüyle birlikte 3 haftadır durmadan dinliyorum bu albümü. Fnac'ta gördüğüm üzere de 1 numaraydı geçen hafta. Tebrik etmek istedim kendisini.

Yumuşak bir ses, naif pop melodiler eşliğinde akustik gitar takviyesiyle karşımızda. Bu bakımdan önceki albümü "Fisherman's Woman"'dan bir farkı yok. Sadece bu albümde biraz daha olumlu bir hava var. Sanırım 2000 yılında trafik kazasında kaybettiği erkek arkadaşının üzüntüsünü artık üzerinden atabilmiş. Daha önce salt akustik gitar eşliğinde yaptığı çalışmalara farklı enstrümanlar katarak renklendirmiş. Daha da geriye döndüğümüzde ise Björkvari bir yapıya sahip çalışmaları var. Özellikle "Love In the Time Of Science" albümünde bu açıkça ortada Trip Hop esintileriyle birlikte.

Albümün başındaki "Fireheads" ile başlayan çocuksu güzel hava albüme adını veren "Me And Armini", arkasından "Birds" ile devam ediyor. Sonbahar aşkı misali delip geçen "Heard It All Before" ise tadından yenmiyor. Bu arada "Fireheads"'in sözlerine de hayran kaldım, atlamadan belirteyim.

Trip Hop geçmişinden kalan bir vokal örneklemesiyle "Ha Ha" geliyor buğulu biçimde. Çocuksu havaya neşeli "Big Jumps" ile dönüyoruz ve bir anda 70'lere uzanmış buluyoruz kendimizi takip eden "Jungle Drum"'la. Vokalini çok farklı kullanabildiğini herkese ispatlamak istercesine saldırıyor parçaya. "Hold Heart" ise aşka adanan güzel ve iyi halli bir parça. Serenad havası taşıyor.

"Gun" ise Portishead'in "Machinegun"'ına nazire yaparcasına başlıyor. Beth Gibbons'la aşık atmaya çalışmak da bir hayli cesaret isteyen bir iş olsa gerek. Ama altından kalktığını da söyleyeceğim. "Beggar's Prayer"'da "Hold Heart" moduna dönüyoruz. Björk'ün varisi gösterilen Emilie Simon'la en yakınlaştığı nokta ise "Dead Duck"'ta ortaya çıkıyor. Elektronik temellerin akustik olarak atıldığı parça piyanonun da desteğiyle güzel bir havaya bürünmüş. Albümün kapanış parçası "Bleeder" ise yine akustiğe pop rock'a dönen bir Torrini gösteriyor bize. Her yönden dinlenesi, her şekilde zevk alınası bir albüm olduğu su götürmez bir gerçek. Bu senenin el üstünde tutulması gereken albümlerinden biri. Mutlaka edinin.

MP3: Emiliana Torrini - Fireheads
MP3: Emiliana Torrini - Heard It All Before

Emiliana Torrini'nin resmi sitesi
Emiliana Torrini @ MySpace
Albümü satın almak için

21.4.08

The Long Blondes - Couples (Rough Trade, 2008)

"Someone To Drive You Home" adlı ilk albümlerinden sonra bizi şimdi yeni albümleriyle karşılıyor The Long Blondes. Sheffield'dan çıkan ve tavırlarıyla İngiltere'de dikkat çeken bu beşli bakalım yeni albümlerinde neler yapmış.

Öncelikle ilk albümlerinde Pulp'ın basçısı Steve Mackey ile çalışmışlardı prodüksiyonda ve bunun etkileri de ortadaydı. Bu sefer temelden bir değişiklikle İngiltere'nin gözdesi Erol Alkan'la çalışmışlar. Etkiler yine ortada.

Albümde Erol Alkan'la çalışmaları Disco akımının etkilerini hissetmemize sebep olmuş. Geneli açısından yapacağım ilk yorum ise orjinal New York Eletronik Punk Rock varken böyle kopyalarına ihtiyacımız olmadığı yönünde. Daha ilk parçadan bu ortada. Vakti zamanının Out Hud'u, şimdiki zamana uzantısı !!! (Chk Chk Chk) veya bir LCD Soundsystem varken hiç tatmin edemez bu. Üstüne biraz da Ladytron havası katıldığı noktalarda daha da zayıf kalıyor. Yapılmış olanın üzerine gram koyamıyor hatta bana göre yanına yaklaşamıyor. Hele yenileri geçtim, Blondie'yi düşündükçe üzülüyorum, kaç sene önce vardı bunlar.

Hadi ilk parça "Century" özellikli olmasa da dinleniyor. Ama "Guilt"'i dinlediğimde aklıma taa Village People geldi. 30 senede bu kadar mı yol aldık? Macho Man plağını koysam daha güzel. Albüme adını veren "The Couples" ise vay canına diye düşündürdü bana, bari albüme adını vermeseydiniz.

Neyse durup düşünelim albümü böyle hunharca eleştirmeden. Nefes alalım. Albümü 5 kere dinledim. Albümde aklımda kalan sadece "Hmmm beğenmedim" fikriydi. Albümün promosunu da Misak'a bıraktım zaten sakince. Gelelim albümün adından en çok söz ettiren parçası "Round The Hairpin"'e. Thom Yorke'un "Eraser"'da yaptığı parçaların vuruşları daha basit ve vokali biraz daha seksi olanı. Tamam Thom Yorke kadar olmasını beklemiyorum zaten, kötü de değil, gayet güzel dinleniyor ama tüm albümde sadece bu kadar mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Mabbas buraya kadar çoktan "Hadi len" demiştir ama ne yapayım.

Aşağıdaki parçaları bir dinleyin ama albümü alın demem, diyemem. Bir iyi, bir de kötü örnek var. Değerli paranızı harcayacak çok daha güzel albümler var ortada.

MP3: The Long Blondes - Guilt
MP3: The Long Blondes - Round The Hairpin

The Long Blondes'un resmi sitesi
The Long Blondes @ MySpace
Albümü satın almak için (?)

15.12.07

Kısa Kısa Albümler... (16)

Klaus Schulze - Kontinuum (Synthetique, 2007)

Klaus Schulze geçirdiği ağır hastalıktan sonra kendine gelmişti. Onunla röportaj yaparken eski sağlığına kavuşmaya yakın olduğunu ve yeniden stüdyoya döneceğini de iletmişti. Sonucu da karşımıza Kontinuum albümü olarak çıktı. Albüm 3 parçadan oluşuyor ama üçü de destansı uzunlukta. Burası şaşırtıcı değil zaten. Albümde minimalizm ve ambient yoğun bir bileşimde. "Sequencer" Ortaçağ'ı andıran melodisiyle minimalizmin doruklarında. "Euro Caravan"'da yine vokal kullanılıyor ancak ses öğesi olarak. Herhangi bir müzik aletinden farklı kullanımı yok Schulze için. The Orb ile dirsek teması var parçada. "Thor" ise biraz daha puslu bir havada. Depresif yönü var. Bir "X" değil ama güzel.

MP3: Klaus Schulze - Euro Caravan

Klaus Schulze resmi sitesi
Albümü satın almak için

Move D - Live At Johanneskirche (Rough Trade, 2007)

Move D'nin aslında 9 Eylül 2001'de düzenlenmesi planlanan ancak İkiz Kuleler saldırısı sebebiyle ertesi güne ertelenen konserinin kaydı olan albüm. Performansta "Twin Towers" adlı bir parça olması da ayrı bir tesadüf. Performans çok başarılı ki zaten Move D'nin canlı performanslarda ve canlı prodüksiyonlarda yeteneği tartışılmaz. Pete Namlook'la birlikte çıkardıkları albümlerin çoğunu da canlı performans olarak kaydediyorlar. Zaman zaman hareketlenen ancak temeline Ambient ekseninde güzel bir dinleti sunuyor albüm.

MP3: Move D - Zone Red
MP3: Move D - Zug

Move D @ MySpace
Albümü satın almak için

Move D & Pete Namlook - Raumland Exploration (Fax, 2007)

Bu projeleri çerçevesinde 13. albümlerinde buluşan ikili yine canlı performans olarak kaydedip sonra üzerinde son dokunuşları yaptıkları yeni bir albümle karşımızda. Ambient ve Acid'in buluştuğu "Exploration I"'den başlayarak pek ısınamadığım "Exploration II"'yle devam eden, ritmi değiştirmeden geçtiği "Exploration III"'le korku filmlerini andıran (Biraz Thriller tadı da aldım vokalden), son olarak da "Exploration IV" ile yine özüne dönen bir albüm. Son parçada minimalizme de göz kırpmışlar.

MP3: Move D & Pete Namlook - Exploration I

Pete Namlook resmi sitesi
Albümü satın almak için