Virgin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Virgin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1.5.08

The Kooks - Konk (Virgin, 2008)

Şu müzik dünyasına hayranım. Gerçekten. Balon patlatmakta üzerine yok. Geçen sene karşımıza 3-5 yaş arası için albüm çıkaran Kaiser Chiefs çıkmıştı. Bu sene de 9-12 yaş arası için The Kooks albüm çıkardı.

"Inside In / Inside Out" albümleriyle fazla ilgi gösterildi mi dersek evet. Tüm İngiltere boncuk bulmuş gibi yapıştı Brighton'lı bu genç grubun üzerine. Üstelik grubun yüksek egosunu yediğim (Tek albümle nasıl elde ettiyse o egoyu) Luke Pritchard'ın liseli kızlara müzik yapıyoruz demesine rağmen. Harun İzer'ciğim hiç burnunu bükme adam dedi bunu.

Yeni albümlerindeki parçaların eskilerle olan benzerliği %94'ünün aşk üzerine konuşlanmış olması. Ama sözlerdeki vahamet ise insanı yoracak cinsten. Kaiser Chiefs'in "Boxing Champ"'i kadar olamaz elbette ama kardeşim söylediğiniz gibi albüm için hazırladığınız 60-70 parça içinden bunlar çıktıysa vay halimize. LCD Soundsystem da 30 parçadan albüm seçiyor. Hey hat fersah fersah farka bak.

Şimdi The Long Blondes'u eleştirdikten sonra The Kooks sırada olduğundan biraz Britpop düşmanı gibi görünebilirim ama kardeşim bu tür Blur, Pulp ve Oasis gibi isimleri de gördü.

Ha albüm dinlenmiyor mu, dinleniyor. Ama dikkat etmediğim sürece sorun yok. Yoksa sözler cidden yoruyor. "Put your hands in the air, wave them like you don't care" gibi klişe ötesi sözleri olan Rap nasıl yorduysa beni, bu da öyle. Müzikal olarak eleştirmeye hiç girmek istemiyorum çünkü elde hiçbir şey yok. Arada Hugh Harris'in Blues gitaristliğine soyunmaya çalıştığı minik rifler haricinde tamamen sıradan. Neyse geçtik, kaldığımız yerden devam ederiz bir ara. Daha fazla uzatmadan zamanımı daha güzel albümlere ayırayım. Ama durun son bir söz, "Tick Of Time" diye Beatles çakması da yaptıklarını da eklemeden geçmeyeyim. Bir bu eksikti aferin. "Yellow Submarine"'ler kovalasın sizleri!

MP3: The Kooks - See The Sun
MP3: The Kooks - Do You Wanna

The Kooks'un resmi sitesi
The Kooks @ MySpace
Albümü satın almak için (2 kere düşünün bence)

6.3.08

Lenny Kravitz - It Is Time For A Love Revolution (Virgin, 2008)

Bu yıl kesinlikle birkaç kişinin çıkış ya da yeniden diriliş yılı olacak tabiri caizse. Adaylar var elbette ama bunlar arasında yerini kesinleştiren bir isim var, o da Lenny Kravitz.

Hani niye diğerleri değil de bu adam. Öncelikle yaptığı müziğin enerjik açıdan insanlara etkisi yönünden incelediğimizde doğrudan geniş kitleleri güzel bir Rock kombinasyonuyla içine alıyor. 2.si adam benden yakışıklı. Sonuncusu ve en önemlisi de güzel bir albüm yapmış ve dünyayı köşe bucak turluyor.

Lenny Kravitz’in yeni albümüne geçmeden önce konserlerinden bahsetmek gerekiyor hazır bu sene cüzdanlar ve bütçeler açısından cehennem gibi geçecek Temmuz ayında o da geleceği için. Ciddi anlamda mutlaka seyredilmesi gereken performanslardan birini ortaya koyuyor paşamız. Zaten ortalığı yıkan parçaları müzik hayatı boyunca bol bol icra etmiş bir isim olarak insanları peşinden apayrı bir dünyaya sürüklemesi hiç de zor olmuyor.

Gelelim albüme. Doğrudan ilk 2 albümündeki ulvi enerjiyle başlıyor albüm. Bu sene konserlerde hep bir ağızdan söylenecek yeni parçası “Love Revolution”. Arkasından nefes almadan “Bring It On”. Ben müzikal açıdan daha çok beğendim bunu. İçinde hafif Hindu ezgileri de var gitarla verilen. Bana mı öyle geldi bilmiyorum ama.

Albümde eğlence Euro/Dolar paritesi gibi arada hafif dinginleşse de sonuçta sürekli yükseliyor. Hareketlilerden “Love Love Love”, deneysel caz montesi “Will You Marry Me”, Funk “Dancin’ Till Dawn”, dinginlerden ise “If You Want It”, “I Love The Rain” kulağımda doğrudan kalanlar. Arada “I’ll Be Waiting” ve “A Long And Sad Goodbye” gibi hafif kalan parçalar da var ne yazıkki. Ama olsun. Geneline baktığımızda ziyadesiyle dolduruyor. Tek yadırgadığım nokta albümün orta bölümünde çok fazla yavaşlaması albümün. Bence bu ara biraz fazla tutulmuş.

Dinlenesi, edinilesi bir albüm. Neticesinde de konserine gidilesi bir efsane. Kendisini Rock Werchter’de izleyecek olmama rağmen paşa paşa Kuruçeşme’de boğaza nazır ayrıca izleyeceğim. Bugüne kadar izleyememiş olmamın acısını çıkaracağım. Aynısını tavsiye ederim.

MP3: Lenny Kravitz – Love Revolution
MP3: Lenny Kravitz – If You Want It

Lenny Kravitz’in resmi sitesi
Lenny Kravitz @ MySpace
Albümü satın almak için

27.11.07

Daft Punk - Alive 2007 (Virgin, 2007)

Daft Punk elektronik müzik seven herkesin bildiği bir isimdir herhalde. Fransız Electro House ekolünü pop dünyasına taşıyan mihenk taşı tadında bir ikili. Bugüne kadar parçalarıyla bizleri coşturdular. Klipleriyle de hayran bıraktılar.

Ama her şey FG'nin Kuruçeşme Arena'da düzenlemiş olduğu Daft Punk konseriyle daha da bir anlam kazandı. Alive 2007 turnesi kapsamında ülkemize de gelen, bana en az 2 litre su kaybettirip ışık gösterileri sebebiyle apıştıran ikili bana göre Kraftwerk'ten sonra en güzel gecemi yaşattılar Türkiye sınırlarında. Parçaların düzenlenişi, insanların tepkileri ve gösteriler mükemmeldi. Herkesin bir ağızdan Technology diye bağırdığını hala dün gibi hatırlıyorum. Videosunu çekmiş olmam da bu açıdan faydalı tabii.

Ama Daft Punk bununla kalmadı. Paris Bercy'de verdikleri konseri hem Audio hem de Video olarak karşımıza çıkardılar. Kuruçeşme'deki konsere gidenler için söyleyeyim, Setlist aynısı. Ama dinlemekten sıkılamayacağınız için sorun yok.

DVD'yi zaten geçtim. Seyrederken kendinizden geçiyorsunuz. Hiç abartı yok. Son yılların en güzel şovlarından biri Dünya çapında. O görseller, görsellerin müzikle muhteşem birleşimi. Ayran ayran seyretmek kalıyor bizlere de.

İkili performans için Ableton Live'ı kullanmış. Kullandıkları Minimoog Voyager'lar ise yaklaşık 30 yıllık bir sistem ve Thomas Bangalter tarafından halen eşsiz olduğu düşünülerek yerleştirilmiş.

Daft Punk'ın albümlerinde yer alan parçalar iç içe geçmiş bir şekilde dinleniyor. "Around The World" 2 kere karşımıza çıkıyor albümde ama "Technologic"'in ses kesitleri orda burda şurda her yerde.

Konseri kaçıranlar için 2. kez eşşeklik etmeme şansı bu albüm. Konseri seyredenler için de anıları canlandırıp evde yine kendinden geçme fırsatı. Mutlaka ama mutlaka edinilmesi gerekiyor.

MP3: Daft Punk - Around The World / Harder, Better, Faster, Stronger
MP3: Daft Punk - One More Time / Aerodynamic

Video: Daft Punk - Around The World / Harder, Better, Faster, Stronger @ Istanbul Kurucesme Arena (23.06.2007)
Video: Daft Punk - Da Funk @ Istanbul Kurucesme Arena (23.06.2007)

Daft Punk'ın resmi sitesi
Daft Punk @ MySpace
Albümü/DVD'yi satın almak için (Henüz Türkiye'ye gelmedi)

Not: Videoları cep telefonumla çektim. Tüm parçaları kapsamıyor çünkü bir yere kadar dans etmeden dayanabildim. En azından DVD için bir fikir verebilir.

7.11.07

Dave Gahan - Hourglass (Virgin, 2007)

O bir erkek. O bir vokal. O bir bariton. O yazdığı sözlerle sessizliğin bile tadını çıkarmamızı sağlayan bir şair. O şarkı söylerken mimikleriyle ve sahnede duruşuyla milyonları hayran bırakan bir isim. O yıllardır kulaklarımızdan eksiklemeyen sesiyle Dave Gahan.

2003'te "Paper Monsters" albümüyle Depeche Mode dışına taşan Dave Gahan yeni albümüyle iki işi bir arada çok da güzel götürdüğünü gösteriyor herkese. İlk solo çalışmasına başladığını duyduğumda içimde inanılmaz bir burukluk oluştu açıkçası. Bugüne kadar onca hayran olduğum grubun dağılıp yittiğini gördükten sonra her yenisi daha çok yara yapıyor. Ama öyle olmadı, her şey daha da güzel oldu.

Yeni albümü de 22 Ekim'de piyasaya çıktı. Şimdiden söylüyorum, bugüne kadar burada saygısızlık yapmamaya çalıştım elimden geldiğince. Ama Pitchfork'a "Hassiktir" demek istiyorum artık "Hourglass"'e 5.7 verdikleri için. Aslında sadece Pitchfork da değil. Rolling Stone (Zaten neye doğru puan vermişler onu sormak lazım), Spin, Mojo vs. Indie rock akımının yalakalığından artık bir nefes almaları gerekiyor çünkü zerre adım ileri gidemiyorlar bu şekilde.

Albümde Dave Gahan'ın Depeche Mode tandanslı prodüksiyonları var. Bunun yanında bir nebze NIN'e doğru kaydığı sert endüstriyeller de var. Ama bunun yanında bir nebze deneysellik katmış olayın içine. Parçaların arasında ortalama altı ben bulamadım, ortalamanın bir hayli üstünde parçalar ise gani.

Albüm "Saw Something" ile başlarken Dave Gahan vokalindeki tüm seksapelliği gözler önüne sermiş. Parça yapısal açıdan romantik endüstriyel desek doğru olur. Daha sonradan elektronik altyapılara isyan eden bir bateri geliyor ve parça bana göre daha etkileyici oluyor. "Kingdom" geldiğinde ise o ayağa kalkmak elzemleşiyor. Daha düşük tondan vokal kullanıyor ama parçanın her yerinde enerji var. Zaten albümden çıkan ilk single. Sözler çok güzel ama öyle alışmışız. Bu sesle ne söylese sesleri güzel olarak adledeceğiz zaten. Çok güzel bir parça. "Deeper And Deeper" geldiğinde synth'lerle karşılıyor, hem de devasasından. Masam yerinde zıplıyor desem yeridir. Muhteşem bir endüstriyel yapının üstüne dizilmiş güzel sözler. Tartışmasız albümdeki favorim. Konserde izlersem çevredekilere vereceğim geçici rahatsızlıktan dolayı şimdiden özür dilerim.

Bir anda "21 Days" ile dibe vuruyoruz. Synth yine var elbette ancak bu sefer çok daha sakin. Back vokalli bir yorum dinliyoruz ve parçanın göreceli olarak sakin yapısına çok uyuyor. Sözler ise hala etkilemeye devam ediyor. "Miracles" ise bizi yeni bir dünyaya götürüyor doğrudan. Elektronik parçalardan oluşan bir okyanusta sadece Dave Gahan'ın vokali var. Biraz depresif sözlerle de tüm bu melankolik yapıyı destekliyor. Sonunda "Use You" ile kendimize geliyoruz. Endüstriyellik ve New Age'in çok güzel birleşimini dinliyoruz. Parçanın sözlerinde ise aynı aykırılıklarla karşılaşmak mümkün. Konserde dinlenesi ve dağıtılası bir parça daha. Synth'ler coştuğunda sert ve keskin vuruşlar apayrı bir etkileyicilik kazanıyor.

"Insoluble" ile albümün en deneysel parçasına geliyoruz. Biraz minimalizm etkili yapısı var. Genel duruşu ise bugüne kadar Dave Gahan'ın sesinin eşlik ettiği parçalardan çok farklı. Bir nebze Thom Yorke'çuluk mu var diye düşünesi geliyor insanın. Ama daha değişik temellerde olduğu açık. Hani hayran bırakacak yapıda değil ama kesinlikle vasat değil. Derken "Endless" ile romantik bir havaya gireceğimizi düşünürken bir anda karşıma başka bir şey çıkıyor. Oysa "Endless" adı çok da uygundu romantik bir parçaya. Neyse. Synth'ler giriyor erkenden ve vokal hazırlıyor. Giderek yükselen enerji yapısı bir türlü tepe noktaya çıkamayınca beklenti yükseliyor. Albüm de adını bu parçanın sözlerinden alıyor. Parça sonlara doğru synth'lerin üste çıkmasıyla biraz daha enerji dışa vuruyor ama yine de romantik ve hareketli parça yapıları arasında sıkışmış kalmış. Keşke birini seçseymiş. "A Little Lie" biraz Rock esintili geldi bana. Her ne kadar melodi synth'ten gelse de Rock parçalarının yapısı var. Ancak melodi durduğunda dalgalar da diniyor ve vokal sakince ipi ele alıyor. Ama agresifleştiği an parçanın yapısı değişip direk saldırganlaşıyor. Albüm noktayı "Down" ile koyuyor. Idam sehpasında yer alan bir hali var Dave Gahan'ın. Belli yapıda giderken aniden sert bir dönüşle synth'ler giriyor back vokallerle. Koro bölümünden sonra geriye dönüyoruz. Bu sert değişimler biraz keskin olmuş, hazırlıksız yakalıyor. Ama genelinde başarılı parçanın yapısı.

Albümle alakalı son söz, altında Depeche Mode imzası olsa o verilen puanlar 80'leri bulurdu herhalde. Hepsi kıskanç bunların. Dave Gahan 2008'de turneye çıkacak ve festivallerde o puanları verenlerin suratlarını görmek isterim.

MP3: Dave Gahan - Deeper And Deeper
MP3: Dave Gahan - Use You
MP3: Dave Gahan - Kingdom (Booka Shade Club Mix)

Dave Gahan'ın resmi sitesi
Dave Gahan @ MySpace
Albümü satın almak için

13.9.07

Ben Harper & The Innocent Criminals - Lifeline (Virgin, 2007)

Ağustos ayının sonu gerçekten güzel sürprizlere gebeymiş. Önce M.I.A.'nın albümü, arkasından da Ben Harper. Aslında Ben Harper'ın albümü daha da sürpriz oldu çünkü turnesinin bitiminin üzerinden daha pek bir zaman geçmedi. Ama burada asıl güzellik yatıyor.

Ben Harper 2006 sonunda başladığı Avrupa turnesi sırasında yeni parçalar üzerine çalışmaya başlamış ve konserlerden önceki sound-check'lerde bu parçaları grupla beraber çalışmış. Turne bittiğinde ise ilk yaptıkları şey Paris'teki "City Of Lights" stüdyosuna girip 1 haftada analog olarak albümü bitirmek olmuş. Günümüzde diğer sanatçıların önce turneyi bitirip sonra tatil yapmalarına ve yaklaşık 4-5 ay sonra stüdyoya girmelerine alıştığımız için Ben Harper'ın bu dur durak bilmeyen temposu ilginç geldi. Hele karşımıza böyle güzel müzikler çıktığı sürece bundan güzel bir şey de olamaz.

"Lifeline"'da bizleri klasik bir 70'ler albümü bekliyor. Ben Harper'ın Rock'a sakin ve olgun yaklaşımı tüm parçalarda etkili. Parçalar inanılmaz değil, ama hepsi de güzel. Bu da tümü dinlenebilen ender albümlerden biri haline getiriyor. Hele 2-3 hit parça yazıp idare eder parçaları ekledikten sonra albüm yapan günümüz gruplarına oranlanırsa çok daha yeğdir.

Altyapılarda yine country ve blues etkileri var. Bu yönden eskisinden farklı bir şey yok. Parçalardan hiçbirinde zorlama hissedilmiyor. Sanki her şey kendiliğinden gelişmiş gibi bir doğallık var. Kaydetme süresinin kısalığının albüme kötü hiçbir etkisi yok. Hatta müzikal zenginliklerin olması da cabası. "In The Colors"'da güzel bir reggae esintisi var. Bob Marley'e olan hayranlığına dikkat çekiyor herhalde.

"Say You Will"'de ise kilise türü country havası var. Hani biraz daha kaysa Ray Charles'dan bir gospel dinliyor olabilirdik. Ben Harper burada diğer parçalardaki (Needed You Tonight'ın bazı bölümleri hariç) vokaline göre biraz daha agresif. Kilise modu olduğu düşünülürse ilahı söyleyen biri misali tüm içini boşaltıyor mikrofona. Benzeri yapıyı "Heart Of Matters"'da da görüyoruz. Daha sonra vokalde içini boşaltmış bir haldeyken "Paris Sunrise #7"'de bu sefer gitar solosuyla döküyor içini. Güzel bir slide gitar solosu dinliyoruz parça boyunca.

Albüm Avrupa'da doğrudan tepelere fırladı. Amerika'da ise daha yavaş davrandı. Bu da zaten normal. Bugüne kadar Ben Harper'a her zaman kucak açan Avrupa oldu. Amerika'da ortanın üstü olarak bakılırken Fransa ve İngiltere'de el üstünde tutuluyordu. Bu albümde de değişmedi gelenek.

Beğendiğim parçalar:

1) Fight Outta You
2) In The Colors
5) Having Wings
6) Say You Will
8) Put It On Me
9) Heart Of Matters

MP3: Ben Harper - Fight Outta You
MP3: Ben Harper - Say You Will

Ben Harper resmi sitesi
Ben Harper @ MySpace
Satın almak için

2.11.06

Kısa Kısa Plaklar... (6)

The Future Sound Of London - Lifeforms / We Have Explosive (Virgin, 2006)

FSOL'un tanıtmaya pek gerek yok. Brian Dougans ve Garry Cobain'dan oluşan ikili 1991 yılından bugüne kadar yayınladıkları albümler ile çok büyük bir takipçi kitleleri var. Ancak bu sefer alışılageldiğimiz çalışmalarından farklı bir plak karşımıza çıktılar.

"Teachings From The Electronic Brain" adlı en iyi çalışmalarını derledikleri albümden sonra bu plak çok ilginç geldi açıkçası. Plakta Wighnomy Brothers'ın "Lifeforms" adlı FSOL çalışmasına yaptığı 2 düzenleme yer alıyor. Bunun yanında King Roc'ın "We Have Explosive" parçasına yaptığı bir düzenleme de var. Bunlar arasından en çok A2'deki Wighnomy Brothers düzenlemesi benim ilgimi çekti. Ancak King Roc düzenlemesi de çok başarılı bir elektro disko olmuş. Hakkını yemeyelim. FSOL hayranları açısından kesinlikle değişik bir deneyim olacak bu plak.

http://www.futuresoundoflondon.com/

Noisia - Gutterpump (Incl. Tom Real & The Rogue Element Mix) (Passenger, 2006)

Nik Roos, Thijs De Vlieger ve Martijn Van Sonderen'den oluşan Noisia müziğe eğlenceli yaklaşımlarıyla dikkat çekiyorlar. Bugüne kadar çıkardıkları plaklarda her zaman eğlence amaçlı başarılı prodüksiyonlar yaptılar.

Yeni plakları ise Aquasky'ın Passanger plak şirketinden çıktı. Bunun bir sebebi de çok başarılı bir breakbeat örneği sergilemeleri. Gutterpump'ın orjinal versiyonu çok eğlenceli. Plakta bir de Tom Real ve The Rogue Element düzenlemesi yer alıyor. Düzenleme breakbeat tarzına daha uygun elbette işin içide The Rogue Element olduğu için. Ama dürüstçe söylemek gerekirse orjinal versiyonu daha çok sevdim. Yine de iki yüzü eğlenceli güzel bir plak.

http://www.noisia.nl

Jamiroquai - Runaway (Sony, 2006)

Herkesin yakında tanıdığı bir isim Jamiroquai. Ön planda yer alan isim de Jay Kay. Her ne kadar temel olarak pop türünde anılsalar da Jamiroquai çok farklı çalışmalarla karşımıza çıktı. Özellikle elektronik müziğin pop müzikle ortak noktada buluşması açısından çok büyük emekleri var.

Yeni albümlerinde yer alacak Runaway adlı çalışmanın orjinal versiyonu ve çeşitli düzenlemelerini içeren bir tanıtım diski yayınladılar. Albümdeki düzenleme çalışmaları temel olarak house türünün deep ve funky kollarına uygun. Bunlar arasından Grant Nelson'ın ve Alam Brax ile Fred Faulk'un düzenlemeleri daha çok ilgimi çekti. Yeni Jamiroquai albümü çıkmadan hafif kulak kesmek için uygun bir plak.

http://www.jamiroquai.com