Virtual Vices serisinin 5.si karsimiza cikti sonunda. Album bir DVD ve bir CD olarak piyasaya suruldu. DVD'de parcalarin mixlenmis DTS 5.1 hali mevcut. CD'de ise parcalar stereo olarak tek tek yer aliyor. Album 500 limitli kopyayla satisa sunuldu yine Fax'in bir klasigi olarak.
Albume gelince... Acilis parcasi "Turn The City Lights Off" elektronik aksak ritmli ve yumusak vuruslarla bezenen altyapinin ustunde klavye ve gitardan olusuyor. Parcada 80'lerin Turk filmlerinden gelen bir esinti mevcut ancak Pete Namlook'un Turk muzigine sevdasi dusunuldugunde bunu dogal karsilamak gerekir. Ancak sunu da eklemek lazim, gitarin hakkini kesinlikle vermisler. Parcayla cok guzel bir uyum icinde ve ayri bir hava katmis.
"Silver Plane" albumun ikinci parcasi ve bir onceki parcadaki vurus altyapisina benzer bir calisma var ancak vuruslarda hem yumusaklik hem de keskinlik ozelligi mevcut. Basarili bir tezat olmus. Bu sefer bas gitar ve xylophone sample'larinin klavye versiyonu eklenmis ustune. Klavye daha sonra benligini buluyor. Birinci parcadaki gitar solosu burada yerini klavye solosuna birakiyor. Transa gecmek icin oldukca uygun bir parca denilebilir. Parcanin ortalarinda klavye yerini perdeli gitara (Sanirim) birakiyor. Bugulu ve guzel bir etki yaratiyor bu da.
Ucuncu parca olan "Ceci N'est Pas Un Joint" ise keskin vuruslar ve dipten gelen bas gitarin serdigi ortuyu gitar ve klavye ortak calismasi guzel bir sekilde susluyor. Ancak acikcasi ilk iki parcadan sonra bu bana cok daha popvari bir "American Girl Rock" parcalarini hatirlatti. O sebeple cok da isindim diyemem.
"Diesel Breath" adli dorduncu parca ise clicks and cuts benzeri bir altyapiya sahip. Ustune ise albumun genel hakimi klavye ve gitar geliyor. Parca melankolik bir yapida ancak vuruslar ve melodi tezatta. Yine de guzel bir calisma. Deneysel klasik rock bile denebilir ve bu tanimin da hakkini verir kesinlikle.
Sonraki parca "Blue Daffodil"'e gelince, parcanin uzun girizgah bolumunde vuruslar yerini zillere birakmis ve derinden ama guclu bir bas gitar sample'i cinliyor kulaklarda. Xylophone sample'lari yine on planda. Parca 2. dakikadan sonra kisa ama siddetli bir degisim geciriyor. Filtrelenmis bir gitar insani kendisine getiriyor. Yarim dakikalik dirilisten sonra giris bolumune geri donuluyor ve xylophone bazli otantik bir melodi esliginde sizi icine cekiyor. 2 dakikalik bir aradan sonra filtreli gitar nokta atisi yaparak kesik notalar halinde geri geliyor sert vuruslarla beraber. Arkadaki filtrelenmis sivrisinek sesi (Degil tabii ama benziyor) ise otantik melodiyi devam ettirmeye calisiyor.
Kapanis parcasi "S-Moll" albumun son 10 dakikasina gelindigini huzunlu bir acilisla ilan ediyor. Derinlerden gelen gitar solosu 1970'lerin hakim deneysel buguluguyla birlesiyor. Gitar cok etkileyici ve insani dibe cektikce goturuyor. Filmlerin en acikli sahneleri bir bir goz onunden geciyor parcayi dinlerken. Savaslarda insanlar oluyor, babalar ogullarini kaybediyor, sevenler ayriliyor ve parca hala pesinizi birakmiyor. Albumun en iddiali parcasi tartismasina hic gerek birakmiyor. Basindan sonuna kadar duygu yuklu ve insani cepecevre saran bir parca.
Albume genel olarak bakacak olursak Virtual Vices serisinin genel ozelligi olarak gitar on planda ve Pete Namlook'un elektronil ogeleri gitarin cevresine konuslanmis. Ciddi anlamda basarili bir produksiyon ve ozellikle melankolik yapisi itibariyle etkileyici ozelligi had safhada. Serinin devam edip etmeyecegi konusunda henuz bir bilgim yok ancak seri boyle gittigi surece bitmemesi gerekigini acikca hissettiriyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder