26.8.06

Thom Yorke - The Eraser (XL, 2006)

Thom Yorke veya gercek adiyla Thomas Edward Yorke. Herkesin tanidigi haliyle Radiohead'in solisti. Aslinda onun maharetlerinden ciddi olcude bahsetmek gerekir. Elektrik gitar, akustik gitar, bas gitar, piyano ve bateri calabilen Thom Yorke ilk solo albumuyle karsimizda.

Albumun tanitimi Temmuz ayinda Londra'da yapildi. NME dergisinin ifadesiyle Radiohead albumlerine parca secerken arta kalan parcalardan olusuyor album ancak albume boyle yaklasmak buyuk bir hata olur. Albumdeki parcalardan birkaci Radiohead grubu olarak albumlerine gonul rahatligiyla koyacaklari kadar guzel. Elbette albumun Radiohead tarzindan temel farki, Radiohead'in alternatif rock muzik yapmasi ve bu albumun alternatif elektronik muzik tadinda olmasi.

Album, "The Eraser" adli albume adini veren parcayla basliyor. Kesik bir piyanonun uzerine yerlesen vuruslar. Arkasindan gelen Thom Yorke vokali ise parcaya apayri bir hava katiyor. Vokalle birlikte piyano bir ust notadan calmaya basliyor ve bu vokali daha da vurguluyor. Bu arada sahneye cikan sample'lar etkilesimi artiriyor. Parca albume adini vermis ve bosuna secilmedigini kanitliyor.

Ikinci parca "The Analyse" ise Richard Davis'i animsatiyor ancak en temel fark vuruslarin daha hafif olmasi ve vokalin gucu. Ozellikle parcanin sozleri gercekten takdire sayan. Radiohead'den aliskin oldugumuz o aglamak uzere olan yasini almis bir adamin goz kuru son saniyelerini andiran ses cok etkileyici. Parcada yine etkin bir piyano var. Bu sefer elektronik ogeler cok daha sinik denilebilir ve sadece vuruslarda varligini hissettiriyor.

"The Clock" adli ucuncu parca aksak ve kesik vuruslarla basliyor. Vuruslara ayak uyduran bir acapella takip ediyor ve bir gitar melodisi benzer sekilde eslik ediyor. Elbette hemen arkalarindan gelen vokal. Hani albumun adi "The Clock" olsa yadirgamazdim diyebilirim. Parca o derece basarili. Her aninda insani sarmalayan bir melodi. Eslik etmek, istemeden de olsa insanin icinden geliyor. Fondaki bas gitarin kullanimi cok basarili.

Arkasindan gelen "Black Swan" yine aksak ritmle ve elektrik gitarla basliyor. Vokal hemen on plana cikiyor. Thom Yorke'un aksak ritmli rock'taki basarisi elektronik muzige de aksediyor. Gitar melodisi parca boyunca ayni ritmle devam ediyor. Vokaldeki durgunluk da parcaya sakin ve huzurlu bir hava katiyor.

"Skip Divided" albumdeki altinci parca. Aksak ritmin yine hakim oldugu parcada keskin vuruslar dikkat cekiyor. Thom Yorke'un daha kalin bir tonda ortaya koydugu vokal bugulu bir hava yaratiyor. Arka vokaller de bunu benzer sekilde daha ince bir tondan destekliyor. Vokal onceki parcalarin aksine ritmden bagimsiz kendi cizgisinde ve bu da farkli bir aksaklik katiyor. Daha sonra parcaya vocoder giriyor ve ortalik bugudan gecilmiyor.

Altinci parca "Atoms For Peace" Thom Yorke'un aksak ritmden odun vermeyecegini artik acikca ortaya koyuyor. Minimalistik bir havada baslayan parca vokalsiz olsa cok rahat unlu bir plak sirketinden minimal basligi altinda piyasaya surulebilir. Vokal ise dogrudan bir imza tasiyor uzerinde. Melankolinin doruklarina cikaran bir vokalin esliginde zaman gibi akip geciyor parca.

"And It Rained All Right" adli parca deneyseli andiran bir sample'la basliyor ve arkasindan aksak vuruslar geliyor. Gitarla birlikte giren vokal parcaya aradigi enerjiyi veriyor. Vuruslardaki cesitlilik de enerjide artis sagliyor. Gitar melodisinin vokalle uyumu dikkat cekiyor.

"Harrowdown Hill" kapanistan bir onceki parca ve dogrudan gitar melodisiyle basliyor. Arkasindan gelen keskin aksak ritmin destegiyle tum bunlara tezat olmaya calisan bir vokal ortaya cikiyor. Thom Yorke'un normal tarzina oranla acelesi varmis gibi gelen vokal nakarat bolumunde ne kadar da yanildigimi ortaya koyuyor. Parcanin sozleri yine derinden vuruyor. Ozellikle parcanin ritmiyle uyumu sayesinde cok daha etkin bir hal aliyor ve dogrudan akla kaziniyor. Sozlerde bir sey kacirmamak icin insan pur dikkat dinliyor ama aslinda parca insani kendine cekiyor ve vokal de bu konuda anahtar gorevi goruyor. Parcanin sonlarinda giren piyano ise inanilmaz bir hava yaratiyor.

Albumu noktalayan "Cymbal Rush" adli parca tok aksak ritmlerin esliginde 4'luk bir sample'la basliyor. Parca adindan anlasilabilecegi gibi bir yere yetisme heyecani icinde. Vokal ve piyano da bu hisse ortak oluyor. Parca sonlara dogru gittikce daha da acele etmeye basliyor ve kalp atislari buna oranti olarak hizlaniyor. Noktayi ise bas gitar ve parcanin basindaki tok aksak vuruslar koyuyor.

Album genelinde aksak ritmlerle bezenmis piyano, gitar ve elektronik muzik ogelerinden olusuyor. Acikcasi bugune kadar temelinde yalniz kalan elektronik muzigin romantik prensi Richard Davis'in tahtini ciddi bicimde salliyor. Thom Yorke'un soz gerektirmeyen vokali cok basarili bir altyapi calismasiyla birlesince ortaya dinlenilmesi gereken bir album cikmis.

Hiç yorum yok: