.jpg)
Erasure'ı anlatmak zor aslında. Arkalarında bir ton hit, milyonlarca albüm satışı bırakmış bir grup. Başladığında alternatif olarak algılandıktan sonra ortaya çıkardıkları çalışmalar tüm dünyayı sarsmaya başlayınca elektro pop, synth pop ve elektro disko türlerinin gelişmesinde büyük bir pay sahibiler her ne kadar birçok insana basit pop gibi gelseler de.
Benim için de yerleri apayrı grubun. Aldığım ilk single onların Abba şarkılarını yeniden düzenledikleri "Abba-Esque idi". Bu sebeple gönlümde her zaman farklı bir yerleri var. Hani Pet Shop Boys ve Depeche Mode'la ergenliğimi aydınlatan, elektronik müziğe ısınmamda etkili olan gruplardan biri. Tabii Vince Clarke'ın Depeche Mode'un kurucu üyelerinden olduğunu ve hatta Yazoo'nun yarısı olduğunu söylemekte fayda var. Ayrıca "Pop - The First 20 Hits!" adlı albümü de hala arşivimde güzel güzel duruyor. Hatta üstündeki 10.99 pound etiketi bile orada.
.jpg)
Erasure'ın 1994'te çıkardığı muhteşem "I Say I Say I Say" adlı albümü alın, bugünkü albümüyle karşılaştırın, arada 13 yıl fark edemezsiniz. İkili hala aynı. Anı synth pop edasında ısrarlılar. Bana göre bunda da çok başarılılar. Albümün genelini büyük bir zevkle dinledim. Her zaman rahat dinlenen hareketli ve eğlenceli parça yazmak konusunda uzman olan ikili hala bu işi başarıyla yapıyorlar. Eskiyi yad etmek ve üzerine yeni anılar eklemek için uygun bir albüm.
Bu arada grup Amerika ve Avrupa turnesine başladı. Turne bitince doğrudan stüdyoya girip önce üzerinde uzun zamandır çalıştıkları bir konsept albümü bitirecekler, arkasından da 2008 sonlarına yetiştirmeyi umdukları yeni albümleriyle ilgilenecekler. Erasure eğlencesi halen durmaksızın devam ediyor.
MP3: Erasure - Sunday Girl
MP3: Erasure - I Could Fall In Love With You
Erasure resmi sitesi
2 yorum:
Erasure'ın son yıllarda bu kadar sık bir şeyler yapmasını ve bundan sonra da yine hızlı bir şekilde albüm yapmaya devam edecek olmasını Andy Bell'in AIDS oluşuna bağlıyorum ben. Bilmiyorum yanlış mı yapıyorum. Daha çok üretelim, daha çok üretelim, daha çok üretelim.
Üretsinler bence de.
Bana ilginc gelen hayata daha cok baglanmasi. Elbette hayatini muzige adamis birinin daha cok eser verip daha guzel bir sekilde anilmak istemesi mantikli geliyor ama yine de AIDS'in ustesinden gelmek ve bunu kafandan silip isine yogunlasmak kolay olmasa gerek.
Yorum Gönder